Haydi örgütlenmeye, haydi birliğe ve mücadeleye

01 Ocak 2015
Haydi örgütlenmeye, haydi birliğe ve mücadeleye

2016 yılına ülkemizi, bölgemizi ve dünyamızı emperyalizmin ve işbirlikçi kapitalist egemenlerin yarattığı felaketten kurtarmak için sabırla örgütlenme, özenle birleşme ve mücadeleyi yılmadan  sürdürme kararıyla giriyoruz. İşçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, ezilen halklar kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa ve zulme asla baş eğmeyecek. Gericilik ve karşıdevrim yenilecek. Özgürlük, eşitlik, laiklik, adalet, barış, bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm, devrim kazanacak.
 
Ülke
2015'te ülkemiz 24 Temmuz Amerikancı-gerici darbesine maruz kaldı. İncirlik anlaşması; Suruç, Dağlıca, Iğdır, Ankara katliamları; 7 Haziran seçiminin geçersiz kılınması; AKP ve PKK'nin halk kitlelerini birey, halk ve ulus olarak varlık tehdidiyle yüz yüze bırakmasıyla güdümlenen 1 Kasım seçimi; Rus uçağını düşürme provokasyonu; Musul Başika'ya Irak hükümetinden izinsiz 600 asker ve 25 tank gönderme fiyaskosu; sokağa çıkma yasakları ve hendek savaşı; İsrail'le anlaşma; bu uğursuz darbenin veçheleri arasında bulunuyor.
 
Gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı halkın Mayıs-Haziran 2013'te ortaya koyduğu büyük direniş iradesini ortadan kaldırmayı ve ülkeyi tekrar NATO'nun ön cephe ülkesi durumuna getirmeyi amaçlayan Amerikancı-gerici darbe, AKP'nin iktidar gasbını sürdürmesine, Erdoğan'ın sultan-halife karması başkanlık rejimini yeniden zorlamasına; Türkiye'nin tıpkı 1950'lerde olduğu gibi Amerika'nın tam uydusu yapılmasına, Suriye, Irak ve Rusya halklarına karşı bilinçsiz alet olarak kullanılmasına yol açtı. Amerika'nın kontrollü kaos politikasıyla ülkeye adım adım Türklerin ve Kürtlerin birbirini boğazlayacağı gerici bir iç savaş dayatılıyor. Türkiye, emperyalizmin, siyonizmin ve gericiliğin Suriye ve Irak'ta da arzuladığı biçimde etnik ve mezhepsel temelde ayrışmış bölgeler, kantonlar ve cepler ülkesine dönüştürülmek isteniyor.
 
Bölge
2015'te Suriye ve Irak halkları, emperyalist savaş blokunun (ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, Arabistan, Katar, Türkiye) İhvan ve Kaide türevi dinci çeteleri kullanarak ülkelerini istila, işgal ve bölme saldırılarına karşı direnişlerini güçlendirdiler. Rusya'nın 30 Eylül'de ilerici yurtsever Suriye hükümetinin çağrısıyla dinci terör çetelerini bombalamaya başlaması, güç dengesini değiştirdi, inisiyatifin Suriye ve Irak ordusuna geçmesini sağladı. Suriye'yi mezhepsel ve etnik temelde 3 veya 5 parçaya, Irak'ı yine mezhepsel ve etnik temelde 3 parçaya bölme planları Suriye ve Irak yurtseverliğine, her köken ve inançtan halkların birlikte yaşama iradesine çarpıyor.
 
Emperyalist savaş blokuna karşı Suriye, Irak, Lübnan ve İran'ın oluşturduğu direniş cephesi güçleniyor. Suriye ve Irak'ta Kürt yurtseverlerinin bu antiemperyalist direnişe katılma eğilimi, emperyalist savaş blokunun Kürt güçlerini sömürgeciliğin kara askeri olarak kullanma oyununu bozabilecek bir etken olarak devreye giriyor.
 
Dünya
Kapitalizmin dünya çapındaki ekonomik krizini aşamayan emperyalist üçlü (ABD, AB, Japonya) ve işbirlikçileri NATO eliyle dünyayı adım adım savaşa sürüklüyor. Emperyalist üçlü, sömürü ve zulümden kurtulmaya çalışan işçi ve emekçi hareketlerini bastırmak, bağımsızlığını korumaya gayret eden ülkeleri tekrar köleleştirmek, iç ve dış politikalarında ayrı baş çekmeye cesaret eden Rusya ve Çin'i cezalandırmak ve parçalamak istiyor.
 
Bu amaçla, daha önce Afganistan, Filistin, Yemen, Yugoslavya, Sudan, Libya, Mısır, Irak ve Suriye'de yol açtıkları felaketleri Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika'nın diğer ülkelerine de yaymak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. NATO'nun koordinasyonunda yerli orduları seferber etmenin yanı sıra, Ukrayna'da faşist-şovenist güçleri; Ortadoğu, Kafkaslar, Asya ve Afrika'da siyasal İslamcı-faşist güçleri; Avrupa'da hem ırkçı-faşist güçleri, hem siyasal İslamcı-faşist güçleri kullanıyorlar.
 
Emperyalist üçlünün bu küresel saldırı harekâtı adım adım kendi karşıtını da yaratıyor. Çin ile Rusya, Rusya ile İran, Çin ile İran, Rusya ile Hindistan, Çin ve Rusya ile Brezilya, Hindistan ve İran arasındaki yakınlaşma artıyor. Bu devletler ile emperyalist saldırıya karşı fiilen direnen ilerici yurtsever ülkeler arasındaki dayanışma da gelişiyor.
 
Küba devriminin önderi Fidel Castro'nun belirttiği gibi, Asya, Afrika ve Latin Amerika halkları ile Rusya ve Çin'in emperyalist üçlüye karşı birleşmesi, 1980'lerden beri içine itildiğimiz yeni barbarlık çağının karanlığından kurtulmak için zorunlu bir adım olarak gündeme geliyor.
 
Biz kazanacağız
2016'da Türkiye'de, Ortadoğu'da ve bütün dünyada emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadeleyi yükseltmek için örgütlenmeye, işçi ve emekçi kitlelerin devrimci ittifakını kurmaya, onun çevresinde bütün ilerici ve yurtsever güçlerin en geniş birliğini örmeye devam edeceğiz. Emperyalizmin ve işbirlikçi kapitalizmin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimlerini eninde sonunda her yerden söküp atacak, yeni bir dünya kuracağız.